AYMAX

AYMAX HAKKINDA

Aymax; spesifik gübreler alanında üretmiş olduğu gübreler ile yenilikçi ve sürdürülebilir tarıma öncülük etmek ve kaliteli ürünleri üreticilerimize teknik destek ile birlikte sunarak tarımda üst düzey verime ulaşmayı amaçlamaktadır.

VİZYONUMUZ

Aymax olarak ‘’güçlü tarım, verimli üretim’’ sloganıyla aynı zamanda üretici olarak faaliyet gösterdiğimiz tarım sektöründe, çiftçilerimize verimli yetiştiricilik i̇çi̇n gerekli kimyasal ve organik gübrelerimizin yanı sıra deneyimli personellerimizin bilgi ve tecrübelerini aktararak sektöre sürdürülebilir tarım açısından katkı sağlamayı amaçlamaktayız.

aymax-about.jpg

MAXFERT DCD-21

Nitrifikasyon Nedir?

Nitrifikasyon; topraktaki amonyağın (NH) nitromonas bakterileri ile nitrite (N02), nitritin de nitrobakteriler ile nitrata (N03) dönüştürülmesi olayıdır.

Nitrifikasyon neden zararlıdır?

Bitkiler, azotu her zaman amonyum formunda kullanır. Topraktan beslemek için amonyum formunda kullanılan azot nitrifikasyona uğrayarak nitrite dönüşür. Nitrit; gaz halinde uçar ve bitkiye faydası olmadan havaya karışır. Bu toprağa uygulanan gübrenin boşa gitmesi ve bitkiye faydasız olması anlamına geldiği gibi aynı zamanda doğaya da zarar verir. MAXFERT DCD (NH4S04 + DCD) amonyağın toprak koşullarına bağlı olarak mikro organizmalar (nitronomas – nitrobakteriler) tarafından nitrite ve nitrata dönüşerek yıkanma ve denitrifikasyon ile azotun kaybolmasını önler. Araştırmalarımıza göre artan azot dozlarına bağlı olarak uygulama alanlarındaki toprak pH’larında önemli azalmalar görülmüştür. Toprak ph’ının düşük olması diğer elementlerin rizosferde (kök etrafındaki toprak bölgesinde) bitki kökleri tarafından kolaylıkla alınması demektir. Diğer azot formlarına kıyasla; MAXFERT DCD uygulanan alanlardaki bitkilerin azot içeriğinin arttırdığı görülmüştür. laboratuvarlarımızda ve diğer ziraat fakültelerinde yapılan bütün araştırma ve deneme sonuçları gösteriyor ki; disiyandiamid inhibitörü amonyum uygulamaları ile diğer bütün azot formlarına göre toprak koşulları ısı, pH durumları gözetilerek bütün denemelerde ortak sonuç; MAXFERT DCD’nin 90 gün boyunca bitkiye azot sağladığı, pH’ı düşürdüğü, azot kaybını önlediği, rizosferde stok azotunun 5.400 saat bitkiye azot sağladığı gözlemlenmiştir.

maxfert-dcd.jpg

MAXFERT Zn-B

Bilindiği üzere topraklarımızda bor ve çinko eksikliği ürün verimini doğrudan etkileyen faktörlerin başında gelir. MAX ZN+B bitkilerinizde oluşabilecek çinko (Zn) ve bor (B) eksikliğinden kaynaklanan açlığın giderilmesi için üretilmiş özel bir üründür.

Bitkilerinizde oluşabilecek kloroz ve nekrozları önler. Bitkilerde yaşanan yapraklarda dökülme, küçülme, rozetleşme ve sürgün ucunda bulunan kurumaları  önlemeye yardımcı olur. Düzenli kullanımda periyosideyi ortadan kaldırır. Tropikal bitkilerde döllenme çiçek ve meyve tutumuna önemli ölçüde katkı sağlar.

Depo kök üretimi yapılan (patates, şeker pancarı, havuç v.b.) ürünlerde verim ve briks (Polar) arttırdığı gözlenmiştir. Gövde boşluğu ve çatlamanın önüne geçer.

Bitkilerde çiçeklerin açma sürelerini, dayanımlarını ve polenlenme dönemini uzattığı gözlenmiştir.

maxfert-znb.jpg

MAXFUL

MAXFUL içeğindeki yüksek oranda organik madde organik karbon ve amino asit ihtiva eden bitkilerin her dönemde Özellikle organik madde ve amino asit ihtiyacını karşılamaktadır. Topraktaki mikro organizmaların yaşamsal faaliyetleri ortamda bulunan organik madde miktarına bağlı olarak artış yada azalma göstermektedir. MAXFUL kullanılan alanlarda organik madde miktarında ciddi olanda artış dolayısı ile kök bölgesinde kolonize olan yararlı mikro organizmaların faaliyetlerinin arttığı gözlemlenmiştir. MAXFUL kök gelişiminde saçak kök tetikleyicisi olarak aynı zamanda amino sitin etkisi ile bitkiyi gece gündüz sıcaklık farklarından kaynaklı a biyotik sitress koşullarından daha erken çıkmasını sağlayan özel bir formüle sahiptir.

Düşük doz kullanımlarda yüksek verim elde edilmiştir. Özellikle Tropikal bitkilerde dikim sonrası can suyu ile verilmesinde bitkinin ilk gelişim döneminde MAXFUL ile yola çıkması çok önemlidir bitkiler toprak şaşırtmasından sonra büyük oranda su ve iklim koşulları sebebi ile strese giren bitkilerin vejetatif gelişimi durmaktadır dikimle birlikte verilen MAXFUL kök ve gövde gelişimini hızlandırarak bitkinin sera koşullarına çok daha hızlı adepte ederek gelişimini hızlandırır. Aynı zamanda MAXFUL birlikte verildiği gübreleri şelatlama ve antagonizmi kırma özelliğine sahiptir. Her gübrelemede düşük dozlarla kullanılması tavsiye edilmektedir.

maxful.jpg

MOONSIL

MOONSIL sulama suyunun içerisine ilave edildiğinde, karışımın püskürtülme kabiliyetini arttırarak hedef ürünün homojen bir şekilde bitki yüzeyine yayılmasını sağlar. Böylece daha az miktarda su kullanılarak daha geniş bir alanın ıslanmasına olanak verir. Ayrıca su zerreciklerinin bitki yaprağı ve mahsul yüzeyi üzerine daha iyi yayılarak, daha uzun süre nemli kalmasını sağlar. Yüksek konsantrasyonda %100 organik silikondur. pH nötral seviyededir. Seyreltmeden, doğrudan sulama suyuna ilave edilebilir. Sıvı tarım ilacının veya sıvı gübre formülasyonunun etkisini arttırmak için üretilmiş üründür. Sıvıların püskürtme kabiliyetini iyileştirir, ısıtıcılığı arttırır. Püskürtülen sıvının daha hızlı, daha geniş alana yayılmasını sağlayarak, etkisini arttırır. MOONSIL ilaçlama suyunun pH’ını düzenleyerek yüzey gerilimini azaltıp, yaprak yüzeyinin hedef ürün ile homojen olarak kaplanmasını sağlar. Yüzeyde iz ve kalıntı bırakmaz. Her türlü ilaçla tüm bitkiler için kullanılır. Birlikte kullanıldığı ilaç ve gübre çözeltilerinin bitki içine nüfuz edişini arttırarak, kimyasalların faaliyetlerini ve etkilerini optimum seviyelere taşıyan organik yayıcı ve yapıştırıcıdır.

KARIŞIM TAVSİYELERİ:

1) Tank ve diğer ekipmanları iyice temizleyiniz.

2) Tankının 2/3’ünü su ile doldurunuz.

3) Karışıma katılacak olan ilacı veya gübreyi etiket tavsiyelerine uygun olarak aşağıdaki sıra ile ekleyiniz.<br>

  *Gübreler ve bitki besin maddeleri

  *Kuru akışkan (DF) ve suda dağılabilen granül (WG) formülasyonlar

  *Süspansiyon konsantre formülasyonlar (SC)

  *Suda çözünen konsantre (SL) ve suda çözünen toz (SP) formülasyonlar *Emülsiye konsantre (EC) formülasyonlar

4) Karıştırmaya devam edin ve tankın %90’ını doldurunuz. 5) Moonsil ekleyin ve 1-2 dakika yavaş yavaş karıştırınız. 6) Tankın tamamını dolduruncaya kadar su ekleyiniz.

moonsil.jpg

MAXSUL SC Mikronize Elementel Kükürt

Sıvı kükürdün diğer asit formları ve toz formlarına göre en büyük farkı asit grupları gibi sadece kullanıldığı dönemde etkin değildir veya toz kükürtler gibi 1 yıllık bir süre içerisinde yarayışlı hale gelmez. Sıvı kükürtler S formunda damlama ve sulama sistemleri ile kolaylıkla uygulanabilir ve uygulama sonrası 7 ila 21 gün içerisinde yarayışlı forma döner, bu döngüde birçok mikro organizma organik kükürdün mineralizasyonundan sorumludur. Aerobik koşullarda organik kükürt oksitlenerek sülfat üretilir. Bu oksidasyon düşük pH’larda yaşayan bakteriler tarafından gerçekleştirilmektedir. Bunların başlıcası thiobaccillus bakterisi ve solfolobus bakterileri bulunmaktadır. Toprağa uygulanan milyonlarca partikül bu bakteriler sayesinde oksidasyon sürecinde sülfata dönüşür ve sürekli olarak toprağın pH’nı düşük tutar. Toprak pH’ının sürekli asitleşme sürecinde olması genelde asitik ortamlarda stabil olan metalik bileşik elementleri olan demir, çinko, bakır gibi önemli elementlerin bitki tarafından çok daha kolay alınması ve mikro organizmalar ve diğer elementler için gerekli olan pH değerlerinin yakalanmasında çok önemli role sahiptir. Kükürt dünyada her geçen gün daha da önemli hale gelen tarımsal üretim ve toprak ıslahında olmazsa olmaz noktaya gelmiş önemli bir elementtir. Firmamız bu elementin mucizevi görevlerini ve önemini bilimsel çerçevede gözlemleyerek Türkiye’nin sıvı kükürt üretiminde en yüksek kapasiteye sahip tesisini kurmuş ve bu alanda yatırımlarına devam etmektedir.

maxsul.jpg

MAX STONE ORGANİK ASİT KOMPLEKSİ

MAXSTONE element ayrıştırıcı olarak kullanılan birbirine geçimsiz (Antoganist) elementlerin serbest kalarak toprağa ve bitkiye yarayışlı olmasını sağlar. Toprağın kadyum değişim kapasitesini arttırarak bitki köklerinin daha rahat hareket etmesini sağlayarak, elementlerle ilişkisini kuvvetlendirir. Kayısa (Sert) tabaka oluşumunu engeller. Toprakta bağlı bulunan tuz bileşiklerini (Sodyum klorid) ayrıştırıp mikroorganizmalar tarafından toprak kimyasına dahil edilmesini sağlar. İçeriğinde bulundurdukları organik asitlere bağlı haldeki kalsiyum iyonları ile yer değiştirmesi sonucunda topraktaki tuzluluk giderilir.
max-stone.jpg

MAX AMINO

Bitki, topraktaki sudan gelen hidrojen ile fotosentez yaparak karbonhidrat oluşturur. Böylece bitkiler topraktan elde ettiği nitrojeni birleştirir ve amino sentezi yapar. Hava; topraktaki sudan gelen hidrojen ile fotosentez yaparak karbonhidrat oluşturur. Amino asitler bu döngünün en önemli katalizörleridir, L formundaki amino asitler enzimlerin proteinleri parçalayıp serbest forma çevirebilmeleri için adeta ateşleme bujisi görevini üstlenir. Temel Özelliklerde amino asitler bitkinin stresini alarak gece gündüz sıcaklık farklarından veya iklimsel olumsuz etmenlerden abiyotik stres koşullarından kurtulmasını sağlar. Amino asitler bitkilerin vejetatif ve generatif süreçlerinin tamamında çok önemli rol oynar tüm elementler ile geçimlidir önemli bir şelat ajanıdır. Protein sentezi sürecinde temel bileşen olan amino asitler, yaklaşık 20 önemli fonksiyonun sürecine dahil olur. Amino asitler bitkinin fizyolojik aktivitelerini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilir. Protein hidrolizatı (Amino asit sıvıları olarak bilinir) ve yapraktan sprey şeklinde uygulama, protein sentezi için hazır yapı taşı sağlar. Amino asitler, fitohormonların ve büyüme maddelerinin öncüleri veya aktivatörleridir. L-metionin etilen gibi büyüme faktörlerinin öncüsüdür. 5 – adenosil metiyonin sentezi için öncüdür. L-arginin, çiçek ve meyve ile ilgili hormonların sentezini indükler MAX AMINO adından da anlaşılacağı üzere L formu amino asitlerde sentezlenmiş stres ve gelişim odaklı bir üründür.

max-amino.jpg

MAXID SIVI HUMİK ASİT

Potasyum humattan elde edilen humik asit formudur. Molekül yapısı büyüktür, bu nedenle zaman içerisinde, daha yavaş parçalanır; humik asitler tarımda organik gübre ve toprak düzenleyicisi olarak yaygın şekilde kullanılır. Bitki gelişimi açısından bakılacak olursak hümik asitlerin en belirgin özellikleri tohum çimlenme hızını arttırma, kök gelişimini hızlandırma, saçak kök sayısını arttırma ve filiz gelişimini hızlandırmaktır. Bitkilerin anaç köklerini kuvvetlendirerek gelişim sürecinde güçlü çalı yapılarının sağlam temellere oturmasını sağlar.

Humik asitlerin diğer bazı etkileri şöyledir:

• Su tutma kapasitesini arttırdığından kuraklıkla mücadelede kısmen etkilidir.

• Bitki gelişimine etki ettiğinden, bitkinin besin alınımını ve fotosentezi arttırır.

• Kök hücrelerindeki zarların geçirgenliğini arttırarak bitkilerin topraktan daha fazla besin almasını sağlar.

• Bitkilerde klorofil, şeker ve aminoasitlerin oluşmasını teşvik eder.

• Güneş ışınlarını emerek pestisit, herbisit, fungusit gibi zararlı ve zehirli maddelerden temizlenmesini sağlayarak zararlı etkisini azaltır.

• Toprağın pH değerini düzenler.

• Katyon değişim kapasitesine sahiptir. Suda çözünmeyen kalsiyum karbonatı parçalayıp suda eriyebilir forma yani kalsiyum bikarbonat haline dönüştürür. Açığa çıkan karbondioksiti de fotosentezde kullanır.

• Topraktaki tuzu tamponlayarak kök bölgesinden uzaklaştırır.

maxid.jpg

MAX-CU BAKIRLI GÜBRE ÇÖZELTİSİ

Bakır klorofil üretimi, solunum ve protein sentezleri için bitki tarafından gerek duyulan bir bitki besin elementidir. Çeşitli oksidaz enzimlerinde aktivasyon ve çok sayıdaki elektron transferi bakır tarafından gerçekleştirilir. Protein ve karbonhidrat metabolizmasında etkilidir. Simbiyotik azot fiksasyonunda rolü vardır (Boşgelmez… vb). Bakır bitkinin hastalıklara karşı iyi direnç gösterebilmesini ve bitki neminin kontrol edilmesini etkilemektedir. Organik maddenin bakın çok kuvvetli şekilde bağlamasının sonucunda organik maddece zengin topraklarda ve pit (%50-80 organik madde ihtiva edenler) topraklarda bakır noksanlığı görülebilmektedir. Ayrıca kumlu toprakların yıkanmasının sonucunda da bakır noksanlığı ortaya çıkar. Bakır elementinin noksanlığında bitkide genç yapraklarda kloroz (sarılık), bodur gelişme, geç olgunlaşma ve bazı durumlarda dokularda renk maddesi fazlalığı (kahve renk lekesi) şeklinde semptomlar görülebilmektedir. Bakır noksanlığında bitkiler özellikle mantarların yol açtığı hastalıklara karşı dayanıksızdır. Bakır noksanlığında karbonhidrat içeriği çok azalır. Ayrıca baklagil bitkilerinde yumru (nodül) oluşumunun gerilediği ve daha az azot fikse edildiği saptanmıştır.

Topraklarda bakır miktarı fazlalığı olduğu zaman, toksik etkiler ortaya çıkar. Demirin alınması güçleşir; bu yüzden demir noksanlığına benzeyen kloroz görülür. Bitkilerde görülen diğer olumsuz durumlar ise kök ve sürgün gelişiminin zayıflamasıdır. Ayrıca bakır fazlalığı molibdenin kullanılmasını da olumsuz etkiler.

max-cu.jpg

MAX ALGINO SIVI DENİZ YOSUNU

MAX ALGİNO özleri, bitki gelişim düzenleyici doğal hormonlar içerir. Doygun oranlarda biyolojik uyarıcılar, besleyiciler ve karbonhidratlar ihtiva eden bu tabii bitki gelişim düzenleyiciler; oksinler, sitokininler, indoller ve hormonlardır. Deniz yosunlarındaki bu bitki gelişim düzenleyiciler düşük oranlarda yüksek etkiye sahip komplekslerdir. Bu kompleksler bitki gelişimini düzenlerken aynı zamanda toprağı da iyileştirir. Su tutma kapasitesinden kayısa tabakasına kadar birçok süreci yöneten deniz yosunlarının içerdiği alginik asitlerin topraktaki metalik türler ile etkileşirler topraktaki metallerle etkileşen alginik asit nemli ortamda şişer ve bu sayede toprağa daha tanecikli bir yapı kazandırır. Kısacası deniz yosunları toprakta iki önemli görevi yerine getirir:

• Toprağın tanecikli yapısını geliştirme ve toprağın su tutma kapasitesini arttırır. Bu sayede bitkilerin kök sistemleri daha da gelişir, topraktaki yararlı mikroorganizmaların sayısı artar ve toprak daha havadar bir yapı kazanır.

• Deniz yosunlarının varlığında, topraktaki bakteriler poliuronidler olarak adlandırılan organik kimyasal maddeleri salgılar.

Deniz yosunu gübresi, bitki düzenleyici ve toprak düzenleyici etkilere sahiptir. Neredeyse tüm birincil ve ikincil besleyicileri ve iz elementleri içermektedir. Bu bağlamda tarımda etkisi kanıtlanmıştır. Ayrıca alginik asit, oksinler, vitaminler ve giberellinler ile ürünlerin de kaliteli olmasını sağlamaktadır.

max-algino.jpg

MAX-MAG MAGNEZYUM NİTRAT ÇÖZELTİSİ

MAXMAG bileşiminde azot ve yüksek oranda magnezyum ihtiva eder. Magnezyum bitkideki yeşil rengin (klorofil) ana bileşeni olup bitkinin güneş ışınlarından azami ölçüde faydalanmasını teşvik ederek fotosentez etkinliğini artırır. Bu özelliğiyle verim ve kalite üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Azot ile ortaklaşa çalışarak zayıf gelişme gösteren bitkileri kısa sürede canlandırır. Bitkide kuru madde artışı meydana getirerek büyüme ve gelişmeyi güçlendirir. Bitki boyunun uzamasını sağlar, bodur gelişimi önler. Dal, yaprak ve sürgün gelişimini hızlandırır. Yaprak ve meyve dökülmelerinin önüne geçer. Yeterli magnezyum alamayan bitkiler yeterli klorofili üretmezler ve bitkide yeşil renk giderek kaybolur. Sonuçta fotosentez kabiliyeti ortadan kalkarak büyüme ve gelişme durur. Magnezyum ayrıca bitkinin su kullanım etkinliğini artırarak, kuraklığa dayanım süresini uzatır.

max-mag.jpg

MAX-K 3-0-30 NK GÜBRESİ ÇÖZELTİSİ

Çeşitli enzimler ile desteklenmiş, azot ve potasyum içeren özel bir üründür. Her çeşit üründe yapraktan ve damlama sulama sistemiyle uygulanabilir. Ürünün içinde yer alan enzimler potasyum un bitki tarafından kolayca emilmesini ve bitkinin her bölümüne ulaşabilmesine olanak sağladığı gözlemlenmiştir. Potasyum, bitki metabolizmasının çalışması için gerekli olan bir besin maddesidir. Fotosentezde, enzimlerin aktif hale gelmesinde protein ve karbonhidrat sentezinde önemli rol oynar. Ürünün içeriğindeki enzimler potasyumun etkisini artırıcı özellik gösterdiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle potasyumun yapraklardan emildikten sonra bitki içerisindeki hareketi ve etkisi artar. Soğuk, sıcak, tuzluluk ve kuraklık gibi bitkiyi zora sokan faktörler potasyum alınımını engellediği için, böyle zamanlarda yapılan MAX-K uygulamaları potasyumun kolayca alınmasını sağladığı gözlemlenmiştir. MAX-K şeker oranını yükseltir, meyvede renk, aroma, olgunlaşma, sertlik ve depolama dayanıklılığı gibi kalite artırıcı etkiye sahip olduğu görülebilmektedir
max-k.jpg

MAX N-PLUS AZOTLU GÜBRE ÇÖZELTİSİ

Azot bitkilerin en fazla ihtiyaç duydukları besin elementlerinden biridir. Azot bitkilerde vejetatif gelişmeyi organize eder, fakat Türkiye topraklarında yeterli miktarda azot bulunmadığından bitkilerde dikim döneminden hasat dönemine kadar ihtiyaç duyulmaktadır ve bitkiler azotu nitrat, amonyum ve amin şeklinde kullanır.

Bitki tarafından kullanıldığı bilinen 3 azot formu bulunmaktadır: N03 nitrat (Nitrik asit tuzu iyonu) en fazla enerji kullanır.

NH4+amonyum (Güçsüz bir asit olan amonyum doğada proteinlerde bulunur) daha az enerji kullanır.

NH2 amin hiç enerji kullanmaz.

Amonyum (NH4 kökler tarafından alınır ve genellikle köklerde NH2 (amine) dönüşür. Bunun olabil mesi için köklerde karbonhidrat bulunması gerekir. Kökler tarafından absorblanan her NH4 +’nın amine dönmesi için karbonhidrata ihtiyaç vardır. Eğer karbonhidrat sınırlı miktarda ise NH4+ bitki için toksik olacaktır. Bu bitkilerin NH4 + ile neden sorun yaşadıklarını açıklamaktadır.

Nitrat (NO3) kökler tarafından alınır ama amine dönüştürülmeden yapraklara taşınır. Bu nedenle köklerdeki karbonhidratlardan çok yapraklardaki karbonhidratları kullanır. Yapraklarda köklerden daha fazla karbonhidrat bulunmaktadır ve N03 – normalde toksik değildir. Amin (NH) Formu zaten amindir. Amine dönüşmek için karbonhidrata ihtiyaç duymaz. İşte bu sebeple MAX N PLUS Amin formundadır. MAX N PLUS lactobacillus amino asit ve organik asit sentezli özel bir amin azotu formudur. pH 2-3 arasında üç farklı azot formunu ihtiva eden bitki tarafından kökten ve yapraktan kullanımda karbonhidrat kullanımına gerek duyulmadan kolayca kullanılan azottur.

max-n-plus.jpg

MAX-P 3-30-0 NP GÜBRESİ ÇÖZELTİSİ

MAX-P içeriğinde iki farklı fosfor kaynağı ile bitkilerde birçok süreçte etkin rol oynayan mucizevi element fosforun maksimum düzeyde alınabilir formunu ihtiva etmektedir. Fosfor bitkilerde en yalın anlatım- da doğumu yönetmektedir. Çiçek polen dölleme ve meyveye dönüş serüveninde çiçek oluşumunu ve döllenmesini sağlayan bu önemli elementin bitkiye taşınımı ve bitki bünyesinde etkin rolünü üstelenebilmesi için azot ve enzimler ile desteklenmiştir. % 30’luk içeriği ile MAX-P çok düşük dozlarda yüksek etkiye sahiptir. Çiçek tutumu sap kalınlığı ve köklendirmede bitkinin ihtiyaçı olan dönemlerde önemli rol oynar. Bazı organik asitler ve fitaz enzimi ile formüle edilmiş olan MAX-P aynı zamanda fosforoz asitin koruyucu etkisi ile bitkileri dış etmenlerin olumsuz koşullarından da besleyerek daha güçlü bir çalı ve gövde yapısı sağladığı için sağlıklı gelişimlerine önemli katkıda bulunur.

max-p.jpg

MAXİCAL KALSİYUM NİTRAT ÇÖZELTİSİ

Kalsiyum immobildir (Taşınmayan hareketsiz). Bitkiler kalsiyumu absorbe etmekte zorlanır çünkü taşınımı suya bağlı iken alınımı su ile ilişkili değildir. Bitkilerin yaprak üzerinden kalsiyumu kullanabilmeleri için organik şelatlayıcılar gerekmektedir. Bunlar amino asit türevleri veya lignin gruplarıdır.

MAXICAL özel formülü sayesinde bitkinin kalsiyum alımını kolaylaştırır ve hücrede hidrolizasyonunu tetikler. Kalsiyum hücreye girişinden sonra kalsiyum, pektat sentezi ile hücre duvarlarının stabilitesine çalışmaya başlar hücre, duvarında oluşan doku sertliği ile birlikte dış etmenlere karşı mukavemet artar, mantar ve bakteriyel infeksiyonlara karşı dokuda sertlik oluşturur ve meyvelerin çatlamasını önleyici etkiye sahiptir. Hasat sonrasında ürünlerin raf ömrünü uzatır.

maxical.jpg

MAXROOT SIVI MİKRO BİTKİ BESİN MADDELERİ KARIŞIMI

Bitkisel hormon olarak da kabul edilen salisilik asit, fenolik maddelerin bir grubunu oluşturmaktadır. Bitkilerin farklı organ ve dokuları üzerinde yapılan araştırmaların sonucunda, salisilik asidin bitkilerde her zaman ve her yerde buluna- bildiği ortaya çıkarılmıştır. Salisilik asit ve onun analogu olan aspirinin en bilinen etkisi, etilen biyosentezini engellemek ve yaşlanmayı geciktirmektir. Ayrıca, salisilik asit termojenik ve koku üreten bitkilerin çiçeklenmesinde de düzenleyici bir role sahiptir. Bunlardan başka, bitkilerde dışsal salisilik asit uygulamaları, patojen bağıntılı proteinlerin sentezini uyararak, bitkilerin dış etkenlere stres koşullarına karşı mukavemetini arttırdığı gözlemlenmiştir. Özellikle bitkinin kök bölgesinde üst düzey etki gösteren sıvı formda özel bir formülasyondur. Topraktaki organik ve inorganik yapıdan beslenen köklerin oluşumunu sağlayarak, bitkiyi toprağa sıkıca bağlı, sağlıklı ve verimli kılmak için tasarlanmıştır. İçerdiği salisilik asit ile bitkinin kök ve kök boğazına bir nevi koruyucu bariyer oluşturur. Örtü altı, açık tarla ve bostan yetiştiriciliğinde fide döneminden hasat dönemine kadar her evrede güvenle kullanılır.

max-root.jpg

ÜRÜNLERİMİZ

SUDA ÇÖZÜNÜR TOZ GRUPLAR
AYMAX MAXFERT 18-18-18
AYMAX MAXFERT 13-40-13
AYMAX MAXFERT 7-0-40
AYMAX MAXFERT DCD-21

SIVI GÜBRE GRUPLARI
AYMAX MAX AMİNO
AYMAX MAX ALGİNO
AYMAX MAXID
AYMAX MAXİCAL
AYMAX MAXROOT
AYMAX MAX K
AYMAX MAX P
AYMAX MAX MAG
AYMAX MAX CU
AYMAX MAX FE

MİKROBİYAL GÜBRE GRUPLARI
AYMAX MAX GREEN
AYMAX MAX VİTA

SIVI PH DENGELEYİCİ ÜRÜNLER
AYMAX MAX STONE
AYMAX MAXSUL

YAYICI YAPIŞTIRICI SİLİKON
AYMAX MOONSİL